13 Mart 2013 Çarşamba

Teşekkürler Oğlum

Bu sabah bir çok sabah gibi facebook sosyal paylaşım ağında annelere ne kadar borçlu olduğumuzu anlamamız gereken şu yazı ile karşılaştım.

"Bak... Annen ve sen ...
O, dokuz ay boyunca seni karnında işte bu şekilde taşıdı. 
Mide bulantısı çekti ve sürekli kendini hasta hissetti. Ayakları şişti, vücudu ödem yaptı, derisi gerildi. Sen karnındayken en basit işlere bile nefesi yetmez haldeydi.. Çünkü nefesini seninle paylaşıyordu..Mesela merdiven çıkmak için çok çaba sarfetti. Ayakkabılarını bağlamak gibi basit bir iş için bile çabalamak zorundaydı.
Sen onu tekmelerken ve içinde kıvrılırken, O çok geceyi uykusuz ve ağrılı geçirdi.
Doğumun ise tarifi imkansız bir acı çekmesine yol açtı. Sana sahip olmaktan başka hiç bir amaç için bu acıya değmezdi.
O senin dadın, hizmetçin, hammalın, öğretmenin, şoförün, aşçın, temizlikçin, hastabakıcın, en büyük hayranın, en sadık dostun, en yakın arkadaşın...
Seni hissettiği andan beri sadece senin için yaşadı ve kendini ikinci plana attı. Sen yedikçe doydu, sen uyudukça dinlendi... Senin için savaştı, savaşıyor, ve hep savaşacak.. Senin için umut etti, sana dair hayaller kurdu, senin adına üzüldü, sevindi, kızdı...
ve bunların hepsini karşılıksız yaptı. Çevrende annesini kaybetmiş, hatta hiç görememiş insanlar var. Bu birgün senin de başına gelecek, olmasa keşke ama yaşanacak.. O'na teşekkür etmek için yeterli zamanı bulamayabilirsin. Lütfen her fırsatta O'na kendini değerli hissettir, bunu hala yapabildiğin için de kendini şanslı hisset...

E.A.T."

Samimi söylüyorum ben anne olarak hiç böyle düşünmüyorum. siz hiç bebek beklerken onu kaybettiniz mi? Ben kaybettim. Çok üzücü bir olay. Birden umudunuzu yitiriyorsunuz. Sadece bu bile benim evladıma borçlu olduğumu hissetmem için yeterli. Sadece anne olduğu için bir insan nasıl bu kadar yüksek beklentilere girebilir. Bu baş edilemeyen ego bence. Anne olmak dışında hiç bir şey olamamış insanlara has bir durum olmalı. Ben hamileliğim boyunca her gün keyifli idim. Kendimi asla hasta hissetmedim. Doğum maceralı bir serüvendi. Kendimi kadın olduğum için çok şanslı hissettiğim ilk an tekmelerini içimde hissettiğim andı. Çünkü bunu ben yaşayabiliyordum. Eşim değil. Annelik değildi bu. Kadın olmaktı. Gerçekten kadınların ayrıcalıkların en büyüğü bahşedilmiş varlıklar olduğunu anladığım an. Ben kimse için yapamam dediğim şeyleri yapabilmenin sevgi ile mümkün olduğunu oğlum olmadan asla anlamazdım. Balık kokusuna tahammül edemeyen ben sabah kahvaltısına balık pişirirken bu kadar mutlu olabileceğimi hiç düşünmezdim. Tüm bunları yaşarken önce kendimi iyi hissettim. Önce ben mutlu oldum. Her gün beni daha güçlü kıldı. Tüm bunları hissedebildiğim için asıl ben evladıma teşekkür ederim. Bana tüm bu güzellikleri yaşattığı için. Benim için olay bu...

Hiç bir evlat anneye borçlu olamaz. Bunu bekleyen anne de anne olamaz. Ben de mi var anormallik?

Hiç yorum yok: